Bir gece bir yerlere gitmeyi beklerken gelen bazı düşünceler.

Yorgunum, saatin dört olmasını bekliyorum. Otogar da. Saat şu an kaç? Bakamayacak kadar yorgunum. Bu hâlimin tek sorumlusu benim, çünkü ben de herkes gibi ruhunu paraya satmış biriyim. Satın alınabilir olmak gerçekten zor, insanlar buna hayat diyor, ben ise ne diyeceğimi bilmiyorum. Şu an birçok sahneden birisi, birçok rolden de bir tanesi. Zor bir sahne ve zor bir rol. Bunun da üstesinden gelebilirim, fakat hayatın bu olduğunu söyleyen birçok sesin nasıl üstesinden gelirim bilmiyorum. Hayır bu hayat değil, kimse burada yaşadığını iddia etmesin. Herkes hayatın hayatsızlık olduğu fikrine kapılmış ve yaşamak hayattan vazgeçmekmiş. "Hayat nedir?" bunu bilmiyorum fakat hayatın ne olmadığını öğrenmiş oldum. Kendimi uyuşturamam, bulunduğum durumun vahametini unutup keyfime bakamam. Diğer insanların unutkanlığı bile kaçırıyorken keyfimi, ben durup uyuşamam. Ama eğer hayatın bu olduğunu kabul ediyorsan hayatta kalmayı mümkün kılan bu uyuşmalar. Ekranlar, komik vi...